Bugünkü konumuz Almanca dativ alan fiiller konusu. Almanca dilinde, dativ hali, cümlede dolaylı nesne olarak kullanılan isimlerin aldığı bir hâldir ve dilin yapısında önemli bir yer tutar. Dativ hali, özellikle belirli fiillerle birlikte kullanıldığında, cümlenin anlamını doğru bir şekilde ifade etmek için kritik hale gelir. Bu fiiller, cümledeki dolaylı nesneye yönelik bir eylemi veya durumu ifade eder ve bu yüzden hangi fiillerin dativ hali gerektirdiğini bilmek, Almanca öğrenenler için oldukça önemlidir.
Aşağıda, Almancada yaygın olarak kullanılan 50 dativ alan fiil yer almaktadır. Her bir fiil için kısa bir anlam açıklaması ve bir örnek cümle verilmiştir. Bu liste, dativ fiillerin günlük konuşma ve yazılı dilde nasıl kullanıldığını anlamanıza yardımcı olacak ve Almanca dil becerilerinizi geliştirmenizde size rehberlik edecektir. Her fiili ve cümle yapısını dikkatlice inceleyerek ve pratik yaparak, dativ yapısını ve bu fiillerin kullanımını daha etkili bir şekilde öğrenebilirsiniz.
1. Dativ Nedir?
Dativ, Almancada bir ismin cümledeki dolaylı nesne olarak kullanıldığı haldir. Dativ hali, genellikle birine bir şey verildiğinde veya birine bir şey yapıldığında kullanılır.
Dativ Isminin Rolü:
- İşlev: Dativ, cümlede dolaylı nesneyi belirtir. Kime? veya Kim için? sorularına yanıt verir.
- Örnek: Ich gebe dem Mann das Buch. (Ben adama kitabı veriyorum.)
- dem Mann → Dativ hali (dolaylı nesne)
- das Buch → Akkusativ hali (doğrudan nesne)
2. Dativ Kullanımı
Dativ hali, bazı fiiller, edatlar ve belirli yapılarla birlikte kullanılır. Dativ hali ayrıca bazı özel ifadelerde ve deyimlerde de görülür.
Dativ Kullanıldığı Durumlar:
- Dativ Alan Fiiller:
- Dativ hali gerektiren fiillerle birlikte kullanılır.
- Dativ Edatları:
- Belirli edatlarla birlikte dativ kullanılır.
- Özel İfadeler:
- Dativ kullanılan bazı yaygın ifadeler ve deyimler.
3. Dativ Alan Fiiller Listesi
Sizler için hazırladığımız dativ alan fiiller, anlamları ve örnek cümleler:
Fiil | Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|---|
antworten | cevap vermek | Er antwortet dem Lehrer. (O, öğretmene cevap veriyor.) |
danken | teşekkür etmek | Ich danke dir. (Sana teşekkür ederim.) |
gefallen | hoşuna gitmek | Das Bild gefällt mir. (Resim hoşuma gidiyor.) |
gehören | ait olmak | Das Buch gehört mir. (Kitap bana ait.) |
glauben | inanmak | Ich glaube dir. (Sana inanıyorum.) |
helfen | yardım etmek | Kannst du mir helfen? (Bana yardım edebilir misin?) |
passen | uymak | Der Pullover passt mir. (Kazak bana uyuyor.) |
schmecken | tadı hoşuna gitmek | Die Suppe schmeckt ihm. (Çorba onun hoşuna gidiyor.) |
vertrauen | güvenmek | Ich vertraue dir. (Sana güveniyorum.) |
verzeihen | affetmek | Bitte verzeih mir. (Lütfen beni affet.) |
folgen | takip etmek | Der Hund folgt dem Kind. (Köpek çocuğu takip ediyor.) |
begegnen | rastlamak | Ich bin ihm gestern begegnet. (Dün ona rastladım.) |
ähneln | benzemek | Sie ähnelt ihrer Mutter. (O, annesine benziyor.) |
fehlen | eksik olmak | Du fehlst mir. (Sen bana eksiksin / seni özlüyorum.) |
nützen | faydalı olmak | Das nützt mir nichts. (Bu bana hiçbir fayda sağlamıyor.) |
zuhören | dinlemek | Bitte hör mir zu. (Lütfen beni dinle.) |
raten | tavsiye etmek | Ich rate dir, früh ins Bett zu gehen. (Sana erken yatmanı tavsiye ederim.) |
dienen | hizmet etmek | Der Computer dient mir als Schreibmaschine. (Bilgisayar bana daktilo olarak hizmet ediyor.) |
drohen | tehdit etmek | Er droht mir. (O, beni tehdit ediyor.) |
entsprechen | karşılık gelmek | Das Ergebnis entspricht meinen Erwartungen. (Sonuç beklentilerime karşılık geliyor.) |
gleichen | benzemek | Er gleicht seinem Bruder. (O, kardeşine benziyor.) |
gratulieren | tebrik etmek | Ich gratuliere dir zum Geburtstag. (Doğum gününü kutluyorum.) |
schaden | zarar vermek | Rauchen schadet der Gesundheit. (Sigara içmek sağlığa zarar verir.) |
widersprechen | itiraz etmek | Sie widerspricht ihm ständig. (Ona sürekli itiraz ediyor.) |
zustimmen | katılmak | Ich stimme dir zu. (Sana katılıyorum.) |
misslingen | başarısız olmak | Der Plan ist ihm misslungen. (Planı başarısız oldu.) |
trauen | güvenmek | Ich traue ihm nicht. (Ona güvenmiyorum.) |
zujubeln | alkışlamak | Die Fans jubeln der Mannschaft zu. (Taraftarlar takımı alkışlıyor.) |
ausweichen | yol vermek | Er weicht dem Auto aus. (O, arabaya yol veriyor.) |
beistehen | destek olmak | Sie steht ihm bei. (O, ona destek oluyor.) |
absprechen | kararlaştırmak | Wir haben das mit ihm abgesprochen. (Bunu onunla kararlaştırdık.) |
entgehen | kaçmak | Das ist mir entgangen. (Bu benim gözümden kaçtı.) |
erlauben | izin vermek | Er erlaubt mir zu gehen. (Gitmeme izin veriyor.) |
sich nähern | yaklaşmak | Der Zug nähert sich der Stadt. (Tren şehre yaklaşıyor.) |
nachlaufen | peşinden koşmak | Der Hund läuft dem Ball nach. (Köpek topun peşinden koşuyor.) |
zusagen | kabul etmek | Er hat mir zugesagt. (O, bana kabul etti.) |
entziehen | elinden almak | Sie entzog ihm das Buch. (O, kitabı ondan aldı.) |
vermitteln | aracılık etmek | Er vermittelte ihr einen Job. (Ona bir iş ayarladı.) |
winken | el sallamak | Sie winkt ihm zu. (Ona el sallıyor.) |
zuvor | önce olmak | Ich war ihm zuvor gekommen. (Ondan önce gelmiştim.) |
nachgeben | boyun eğmek | Er gibt dem Druck nach. (Baskıya boyun eğiyor.) |
schwören | yemin etmek | Ich schwöre dir, dass es wahr ist. (Sana bunun doğru olduğuna yemin ederim.) |
verhelfen | yardımcı olmak | Sie verhalf ihm zum Erfolg. (Ona başarıya ulaşmasında yardımcı oldu.) |
verkünden | duyurmak | Er verkündet der Öffentlichkeit die Neuigkeit. (O, haberi halka duyuruyor.) |
wahrnehmen | algılamak | Er nimmt die Gefahr nicht wahr. (O, tehlikeyi algılamıyor.) |
beistehen | yanında olmak | Ich stehe dir bei. (Senin yanındayım.) |
nachfolgen | takip etmek | Er folgt dem Vorbild seines Vaters nach. (Babası örneğini takip ediyor.) |
vorschweben | hayalinde canlanmak | Ein Bild schwebt mir vor. (Bir resim hayalimde canlanıyor.) |
zureden | ikna etmek | Ich rede ihm gut zu. (Onu ikna ediyorum.) |
zuflüstern | fısıldamak | Sie flüstert ihm ein Geheimnis zu. (Ona bir sır fısıldıyor.) |
4. Dativ Fiillerin Anlamları ve Kullanımları
Dativ fiiller, cümlede dolaylı nesne ile birlikte kullanıldığında belirli bir anlam taşır. İşte bazı dativ fiillerin kullanımları:
- helfen (yardım etmek): Birine yardım etmek.
- Örnek: Kannst du mir helfen? (Bana yardım edebilir misin?)
- danken (teşekkür etmek): Birine teşekkür etmek.
- Örnek: Ich danke dir für das Geschenk. (Hediye için sana teşekkür ederim.)
- gefallen (hoşuna gitmek): Birinin hoşuna gitmek.
- Örnek: Die Musik gefällt mir. (Müzik hoşuma gidiyor.)
- gehören (ait olmak): Birine ait olmak.
- Örnek: Wem gehört dieser Hund? (Bu köpek kime ait?)
- antworten (cevap vermek): Birine cevap vermek.
- Örnek: Sie antwortet ihm sofort. (Ona hemen cevap veriyor.)
Bu detaylandırmalar, Almancada dativ fiillerin nasıl kullanıldığını anlamanıza yardımcı olabilir. Dativ halli fiillerin doğru kullanılabilmesi için bu yapıları ve örnekleri dikkatlice incelemek önemlidir.
İlginizi Çekebilir: