Almanca alışveriş diyalogları, Almanca dilini öğrenenlerin günlük yaşamda karşılaştıkları ve pratik yapmaları gereken konuşma türlerinden biridir. Alışveriş, farklı ürünlerin satın alındığı, sosyal etkileşimin yoğun olduğu ve çeşitli dil yapıların kullanıldığı bir durumdur. Bu diyaloglar, dil öğrencileri için kelime bilgisi ve dilbilgisi açısından zengin bir içerik sunar. Alışveriş sırasında selamlaşma, ürün sorma, fiyat öğrenme ve ödeme yapma gibi günlük dil yapılarını öğrenmek, iletişim becerilerini geliştirmek için önemlidir.
Bu yazıda, Almanca alışveriş sırasında karşılaşabileceğiniz farklı senaryoları ve bu durumlarda nasıl iletişim kurabileceğinizi öğreneceksiniz. Market alışverişinden elektronik mağaza diyaloglarına kadar pek çok örnek, kelime dağarcığınızı zenginleştirmek ve dil pratiğinizi artırmak için harika bir fırsat sunar. Doğru ifadeleri öğrenip pratik yaparak, alışveriş sırasında karşınıza çıkabilecek her duruma hazırlıklı olabilirsiniz. Bu diyaloglar sayesinde kendinizi daha güvenli hissedebilir ve alışverişi daha keyifli bir deneyim haline getirebilirsiniz.
Almanca Alışveriş Diyalogları (Kategorik)
Hadi hep birlikte çeşitli kategoriler altında topladığımız Almanca alışveriş diyaloglarına göz atalım. Bu başlık altındaki Almanca alışveriş diyalogları zamanla güncellenerek sayısı artırılacaktır.
Almanca Market Alışverişi Diyaloğu
Kasiyer: Guten Tag! Kann ich Ihnen helfen?
(Merhaba! Size yardımcı olabilir miyim?)
Müşteri: Guten Tag! Ja, ich suche Milch und Brot. Wo finde ich das?
(Merhaba! Evet, süt ve ekmek arıyorum. Onları nerede bulabilirim?)
Kasiyer: Die Milch ist im Kühlregal und das Brot ist links neben den Getränken.
(Süt, soğutucu rafta ve ekmek içeceklerin sol tarafında.)
Müşteri: Vielen Dank! Ich nehme auch Käse. Wo ist der Käse?
(Teşekkür ederim! Ayrıca peynir de alacağım. Peynir nerede?)
Kasiyer: Der Käse ist neben der Milch.
(Peynir, sütün yanında.)
Müşteri: Super, danke. Kann ich hier auch Obst kaufen?
(Harika, teşekkürler. Buradan meyve de alabilir miyim?)
Kasiyer: Ja, das Obst ist vorne beim Eingang.
(Evet, meyve girişte ön tarafta.)
Müşteri: Alles klar, ich brauche noch Äpfel und Bananen.
(Tamam, elma ve muz da lazım.)
Kasiyer: Die Äpfel sind in der Mitte und die Bananen sind rechts davon.
(Elmalar ortada, muzlar ise onların sağında.)
Müşteri: Danke, das war’s. Ich gehe zur Kasse.
(Teşekkürler, bu kadar. Kasaya gidiyorum.)
An der Kasse (Kasada):
Kasiyer: Haben Sie alles gefunden?
(Her şeyi bulabildiniz mi?)
Müşteri: Ja, danke. Hier sind meine Sachen.
(Evet, teşekkürler. İşte eşyalarım.)
Kasiyer: Möchten Sie eine Tüte?
(Bir poşet ister misiniz?)
Müşteri: Ja, bitte.
(Evet, lütfen.)
Kasiyer: Das macht zusammen 25 Euro.
(Toplamda 25 Euro tutuyor.)
Müşteri: Hier sind 30 Euro.
(İşte 30 Euro.)
Kasiyer: Danke. Und hier sind 5 Euro zurück.
(Teşekkürler. İşte 5 Euro para üstü.)
Müşteri: Vielen Dank! Auf Wiedersehen!
(Çok teşekkür ederim! Görüşmek üzere!)
Kasiyer: Auf Wiedersehen und einen schönen Tag noch!
(Görüşmek üzere ve iyi günler!)
Almanca Kıyafet Mağazası Diyaloğu
Reyon Görevlisi: Guten Tag! Kann ich Ihnen helfen?
(Merhaba! Size yardımcı olabilir miyim?)
Müşteri: Guten Tag! Ja, ich suche ein Hemd. Haben Sie Hemden?
(Merhaba! Evet, bir gömlek arıyorum. Gömlekleriniz var mı?)
Reyon Görevlisi: Ja, wir haben viele Hemden. Was für ein Hemd möchten Sie?
(Evet, birçok gömleğimiz var. Ne tür bir gömlek istiyorsunuz?)
Müşteri: Ich möchte ein blaues Hemd.
(Mavi bir gömlek istiyorum.)
Reyon Görevlisi: Kein Problem! Die blauen Hemden sind dort drüben.
(Problem değil! Mavi gömlekler şurada.)
Müşteri: Danke! Ich schaue mir die Hemden an.
(Teşekkürler! Gömleklere göz atacağım.)
Reyon Görevlisi: Natürlich! Wenn Sie Fragen haben, lassen Sie es mich bitte wissen.
(Tabii ki! Sorularınız olursa lütfen bana söyleyin.)
Müşteri: Ich habe eine Frage. Haben Sie die Hemden auch in Größe M?
(Bir sorum var. Gömlekleri M bedeninde de var mı?)
Reyon Görevlisi: Ja, wir haben auch Hemden in Größe M. Ich bringe Ihnen ein paar Modelle.
(Evet, M bedeninde gömleklerimiz de var. Size birkaç model getireyim.)
Müşteri: Das wäre sehr nett, danke!
(Bu çok nazik olur, teşekkürler!)
Reyon Görevlisi: Hier sind die Hemden in Größe M. Möchten Sie die anprobieren?
(İşte M bedenindeki gömlekler. Denemek ister misiniz?)
Müşteri: Ja, ich möchte eine anprobieren. Wo sind die Umkleidekabinen?
(Evet, birini denemek istiyorum. Kabinler nerede?)
Reyon Görevlisi: Die Umkleidekabinen sind rechts neben der Kasse.
(Kabinler, kasanın yanında sağda.)
Müşteri: Danke! Ich werde die Umkleidekabinen benutzen.
(Teşekkürler! Kabinleri kullanacağım.)
An der Kasse (Kasada):
Reyon Görevlisi: Haben Sie alles gefunden, was Sie gesucht haben?
(Aradığınız her şeyi bulabildiniz mi?)
Müşteri: Ja, ich nehme das blaue Hemd.
(Evet, mavi gömleği alacağım.)
Reyon Görevlisi: Sehr gut. Möchten Sie bar zahlen oder mit Karte?
(Çok iyi. Nakit mi ödeyeceksiniz yoksa kartla mı?)
Müşteri: Mit Karte, bitte.
(Kartla, lütfen.)
Reyon Görevlisi: Kein Problem. Der Preis ist 40 Euro.
(Problem değil. Fiyatı 40 Euro.)
Müşteri: Hier ist meine Karte.
(İşte kartım.)
Reyon Görevlisi: Danke, und hier ist Ihr Kassenbon.
(Teşekkürler, işte fişiniz.)
Müşteri: Vielen Dank für Ihre Hilfe!
(Yardımınız için çok teşekkür ederim!)
Reyon Görevlisi: Gern geschehen! Einen schönen Tag noch!
(Rica ederim! İyi günler dilerim!)

Almanca Elektronik Mağazası Diyaloğu
Satış Danışmanı: Guten Tag! Kann ich Ihnen helfen?
(Merhaba! Size yardımcı olabilir miyim?)
Müşteri: Guten Tag! Ja, ich suche einen neuen Fernseher.
(Merhaba! Evet, yeni bir televizyon arıyorum.)
Satış Danışmanı: Natürlich! Was für einen Fernseher suchen Sie? Einen großen oder einen kleinen?
(Elbette! Ne tür bir televizyon arıyorsunuz? Büyük mü, küçük mü?)
Müşteri: Ich möchte einen großen Fernseher, etwa 55 Zoll.
(Büyük bir televizyon istiyorum, yaklaşık 55 inç.)
Satış Danışmanı: Wir haben viele Modelle in dieser Größe. Möchten Sie einen Smart-TV oder einen normalen Fernseher?
(Bu boyutta birçok modelimiz var. Akıllı TV mi yoksa normal televizyon mu istiyorsunuz?)
Müşteri: Ich möchte einen Smart-TV.
(Akıllı TV istiyorum.)
Satış Danışmanı: Sehr gut. Hier sind unsere besten Smart-TVs. Möchten Sie die Funktionen vergleichen?
(Çok iyi. İşte en iyi akıllı televizyonlarımız. Özelliklerini karşılaştırmak ister misiniz?)
Müşteri: Ja, bitte. Was sind die wichtigsten Funktionen?
(Evet, lütfen. En önemli özellikler nedir?)
Satış Danışmanı: Die Fernseher haben UHD-Auflösung, Sprachsteuerung und WLAN. Einige Modelle haben auch eine Bildverbesserung.
(Televizyonlar UHD çözünürlük, sesli kontrol ve Wi-Fi özelliklerine sahiptir. Bazı modellerde ayrıca görüntü iyileştirme özelliği var.)
Müşteri: Das klingt gut. Haben Sie auch Fernseher mit einem eingebauten Lautsprecher?
(Bu iyiymiş. Dahili hoparlörü olan televizyonlarınız var mı?)
Satış Danışmanı: Ja, einige Modelle haben integrierte Lautsprecher mit guter Klangqualität. Möchten Sie die hören?
(Evet, bazı modellerde iyi ses kalitesine sahip dahili hoparlörler var. Onları dinlemek ister misiniz?)
Müşteri: Ja, gerne.
(Evet, memnuniyetle.)
Satış Danışmanı: (Demonstriert die Lautsprecher) So klingt es.
(Hoparlörleri tanıtır) İşte sesi bu şekilde.
Müşteri: Sehr gut! Ich nehme dieses Modell.
(Çok iyi! Bu modeli alacağım.)
An der Kasse (Kasada):
Satış Danışmanı: Möchten Sie auch ein Zubehör wie HDMI-Kabel oder eine Wandhalterung?
(HDMI kablosu ya da duvara montaj aparatı gibi bir aksesuar almak ister misiniz?)
Müşteri: Ja, ich brauche ein HDMI-Kabel.
(Evet, bir HDMI kablosuna ihtiyacım var.)
Satış Danışmanı: Das macht zusammen 750 Euro. Möchten Sie bar oder mit Karte zahlen?
(Toplamda 750 Euro tutuyor. Nakit mi yoksa kartla mı ödeyeceksiniz?)
Müşteri: Mit Karte, bitte.
(Kartla, lütfen.)
Satış Danışmanı: Danke, und hier ist Ihr Kassenbon und die Garantie.
(Teşekkürler, işte fişiniz ve garanti belgeniz.)
Müşteri: Vielen Dank für Ihre Hilfe!
(Yardımınız için çok teşekkür ederim!)
Satış Danışmanı: Gern geschehen! Viel Spaß mit Ihrem neuen Fernseher!
(Rica ederim! Yeni televizyonunuzla iyi eğlenceler!)
Almanca Alışveriş Diyalogları ile İlgili Yazılar